Balkanların Zirveleri - Arnavutluk, Kosova ve Karadağ

Macera, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da başlıyor. Buradan minibüsle Arnavut Alpleri'nin kalbinde yer alan Theth Ulusal Parkı'na doğru yola çıkıyoruz. Yol boyunca manzara giderek etkileyici hale geliyor.

Theth'e vardığımızda geleneksel taş evleriyle ünlü bu büyüleyici dağ köyünde karşılama yapılıyor. Akşam rehberimiz ile tanışma toplantısı ve rota hakkında detaylı bilgilendirme yapılıyor. Geleneksel Arnavut yemekleri ile hazırlanmış hoş geldin akşam yemeğinin tadını çıkarıyoruz.

Theth, 700 metre rakımda, muhteşem dağlarla çevrili bir vadi içinde yer alıyor. Köyün tarihi kilitli kulesi ve güzel kilisesini ziyaret edebilirsiniz.

Günün en ikonik etabı bizi bekliyor! Theth'ten Valbona Vadisi'ne 1.795 metre yükseklikteki Valbona Geçidi üzerinden geçiyoruz. Bu, rotanın en popüler ve fotoğrafik bölümlerinden biridir.

Sabah erkenden yola çıkarak kayın ormanları arasında tırmanışa başlıyoruz. Yol boyunca vahşi çiçekler, kelebekler ve muhteşem dağ manzaraları eşlik ediyor. Geçidin zirvesine ulaştığımızda her iki vadinin de kesintisiz panoramik manzarası karşımızda.

Öğle yemeğini geçitte panoramik manzara eşliğinde yapıyoruz. Sonrasında Valbona Vadisi'ne doğru inişe geçiyoruz. Valbona, Arnavutluk'un en güzel vadilerinden biri ve burada akşamı geleneksel pansiyonda geçiriyoruz.

Bugün Valbona'dan ayrılarak Çerem köyüne doğru yola çıkıyoruz. İki seçeneğimiz var: standart orman yolu veya daha maceracı Prosllopit Geçidi (2.040 metre). Biz Prosllopit'i seçiyoruz çünkü bu rota muhteşem Kollata masifinin panoramik görünümlerini sunuyor.

Sabah kayın ormanlarında başlayan yürüyüş, öğleye doğru alp çayırlarına ulaşıyor. Prosllopit Geçidi'nin zirvesinde 360 derece dağ manzarası bizi karşılıyor. Hava açıksa Arnavutluk'un en yüksek zirvesi Jezerca (2.694 metre) görülebiliyor.

Öğleden sonra Çerem'e doğru inişe geçiyoruz. Çerem, küçük bir çoban köyü ve burada geceyi geçireceğiz. Akşam, köylülerin hazırladığı organik ürünlerden oluşan ev yapımı yemeklerin tadını çıkarıyoruz.

Bugün rotanın en kısa ve nispeten en kolay günü. Bu da bize hem toparlanma hem de çevreyi keşfetme fırsatı veriyor. Çerem'den Dobërdol'a doğru 17 km'lik yürüyüş bizi bekliyor.

Dobërdol, 1.930 metre rakımda bir alp yaylasıdır ve çobanların yaz aylarında koyunlarını otlattığı muhteşem bir bölgede yer alır. Burada geleneksel çoban kulübelerinde konaklayacağız.

Öğleden sonra dinlenme molası veriyoruz veya isteğe bağlı olarak yakın çevredeki tepe ve gölleri keşfedebilirsiniz. Bu dinlenme günü, yarın yapacağımız Gjeravica zirvesi tırmanışı için enerji toplamak açısından önemli.

Bugün rotanın en heyecan verici günlerinden biri! Kosova'nın en yüksek noktası olan Gjeravica Zirvesi'ne (2.656 metre) çıkıyoruz. Bu, opsiyonel ama son derece ödüllendirici bir yan rotadır.

Sabah erkenden hafif sırt çantalarımızla yola çıkıyoruz. Tırmanış zorlu ama zirveden alınan manzara tüm çabaya değiyor. Hava açıksa Arnavutluk, Kosova ve Karadağ'ın dağ silsileleri göze çarpıyor.

Zirve yakınındaki buzul gölleri ve çarpıcı kaya formasyonları fotoğrafçılar için cennet. Öğle yemeğini zirvede yaptıktan sonra Dobërdol'a geri dönüyoruz. Akşam, başarımızı kutlayarak geleneksel Balkan yemekleri eşliğinde dinleniyoruz.

Bugün Arnavutluk'tan ayrılıp Kosova'ya geçiyoruz. Bu, rotanın ilk uluslararası sınır geçişi ve özel izin belgelerimizi kullanacağız.

24 km'lik yürüyüş bizi Milishevc köyüne götürüyor. Yol boyunca manzara sürekli değişiyor: alp çayırlarından derin vadilere, çoban yollarından dağ geçitlerine. Sınır geçişinde kısa bir durduktan sonra Kosova topraklarına adım atıyoruz.

Milishevc'e vardığımızda, yerel halk sıcak bir şekilde karşılıyor bizi. Kosova mutfağından lezzetler tattığımız akşam yemeği ile günü sonlandırıyoruz.

Bugün farklı bir deneyim bizi bekliyor. Milishevc'ten araç ile Rugova Kanyonu'na transfer oluyoruz. Rugova, Kosova'nın en muhteşem doğal harikalarından biri ve Beyaz Drin Nehri tarafından oyulmuş 25 km uzunluğunda dramatik bir kanyon.

Kanyonda yürüyüş yaparak dev kaya duvarları, şelaleler ve kristal berraklığında dağ akarsuları görüyoruz. Beyaz Drin Doğa Parkı'ndaki şelaleleri ziyaret ediyoruz ve öğle yemeğini kanyon içinde muhteşem manzara eşliğinde yapıyoruz.

Öğleden sonra tarihi Peja kasabasını ziyaret ediyoruz. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Patrikhane Manastırı'nı görme fırsatı buluyoruz. Akşamı Rekë e Allagës köyünde geçiriyoruz.

Bugün rotanın en panoramik günlerinden birine uyanıyoruz. Rekë e Allagës'ten Drelaj köyüne 15 km'lik yürüyüş bizi bekliyor ve isteğe bağlı olarak Hajla Dağı zirvesine (2.403 metre) çıkabiliriz.

Hajla, Lanetli Dağlar silsilesinin kesintisiz manzarasını sunan muhteşem bir bakış noktası. Zirveye çıkarsak 360 derece dağ panoraması ve buzul gölleri görebiliriz. Hava açıksa üç ülkenin dağ silsileleri görünüyor.

Öğleden sonra Drelaj köyüne doğru inişe geçiyoruz. Bu pastoral köy, geleneksel Balkan yaşam tarzını yaşayan dostane yerel halkıyla ünlü. Akşam, köy halkının hazırladığı ev yapımı organik yemeklerin tadını çıkarıyoruz.

Bugün rotanın en büyüleyici doğal özelliklerinden birine tanık oluyoruz: Liqenati buzul gölleri. Drelaj'dan yola çıkarak bu kristal berraklığındaki göllere doğru tırmanıyoruz.

Liqenati, buzulların on binlerce yıl önce oyduğu muhteşem göllerdir. Turkuaz ve yeşil tonlarındaki sular, çevredeki yüksek zirvelerin yansımasıyla büyüleyici bir manzara oluşturuyor. Göller kenarında öğle molası veriyoruz.

Öğleden sonra Kosova'dan ayrılıp Karadağ sınırına doğru yürüyoruz. Sınır geçişini tamamladıktan sonra Babino Polje köyüne varıyoruz. Bu küçük Karadağ köyü, Prokletije Ulusal Parkı'nın kalbinde yer alıyor ve bizi sıcak bir şekilde karşılıyorlar.

Rotanın son günü! Bugün Babino Polje'den muhteşem Hrid Gölü'ne yürüyüş yapıyoruz. Hrid, Karadağ'ın en güzel buzul göllerinden biri ve 1.970 metre rakımda yer alıyor. Gölün turkuaz suları ve çevresindeki yüksek zirveler nefes kesici bir manzara sunuyor.

Gölde öğle molası verdikten sonra Plav kasabasına doğru iniyoruz. Plav, rotadaki en büyük kasabalardan biri ve burada ATM, market gibi modern olanaklara erişim mevcut. Kısa bir mola sonrası Vusanje'ye transfer oluyoruz.

Vusanje'den Ropojana Vadisi üzerinden Theth'e son yürüyüşümüzü yapıyoruz. Bu, rotanın başladığı noktaya dönüş anlamına geliyor ve 192 km'lik dairesel rotayı tamamlıyoruz. Theth'e vardığımızda kutlama akşam yemeği ile bu unutulmaz macera son buluyor.